top of page
Ara

Tüketici Hakem Heyetinde Manevi Tazminat Talebi Mümkün mü?

  • Yazarın fotoğrafı: Koca Avukatlık Bürosu
    Koca Avukatlık Bürosu
  • 16 Nis
  • 3 dakikada okunur

Tüketici haklarının korunması amacıyla oluşturulan Tüketici Hakem Heyetleri, belirli parasal sınırlar dahilinde hızlı ve düşük maliyetli çözüm yolları sunmaktadır. Ancak sıklıkla merak edilen konulardan biri de Tüketici Hakem Heyetinde manevi tazminat talebinde bulunulup bulunulamayacağıdır.


Tüketici Hakem Heyeti Nedir?


Tüketici Hakem Heyeti, mahkeme niteliği taşımayan, kaymakamlık veya valilik bünyesinde kurulan ve tüketici ile satıcı/sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıkları değerlendiren bir kuruldur. Mahkeme gibi hakim içermez ancak verdiği kararlar, itiraz edilmemesi durumunda ilam niteliğinde ve icra edilebilir hale gelir.


tuketici hakem heyeti

Manevi Tazminat Talebi TKHK Kapsamında Mümkün mü?


6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), doğrudan manevi tazminata ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Ancak kanunun boşluk bulunan hallerde genel hükümlerin uygulanabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri uyarınca manevi tazminat talebi mümkündür.


Ayıplı mal veya hizmet nedeniyle maddi zararın yanında manevi zarar da oluşabileceğinden, bu zararların giderilmesi için Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken temel unsur, başvurunun parasal sınırın altında kalmasıdır.


Yargıtay’ın Konuya İlişkin Emsal Kararı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2024/3668 E., 2025/1080 K. Ve 24/02/2025 tarihli kararında:

‘’Uyuşmazlık, ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli davalarda miktar itibariyle Tüketici Hakem Heyetlerinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35. maddesinde yer alan düzenlemedir.2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Tanımlar başlıklı 3/k maddesinde; "Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", yine 3/l maddesinde; "Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade eder.3. 6502 sayılı Kanun'un 68/1 maddesine göre; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünda bulunan illerde ise iki bin Türk lirası ile üç bin Türk lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.”4. 6502 sayılı Kanun'un Tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesi ise; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." şeklindedir. 5. 6502 sayılı Kanun'un Diğer hükümler başlıklı 83/2. maddesi şöyledir: "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." 6. 6502 sayılı Kanun'un Tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 15/1. maddesinde ise; "Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." düzenlemesi yer almaktadır. 7. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.12.2004 tarihli ve 2004/15255 E., 2004/18969 K. sayılı ilamının ilgili kısmı "...dava değerine göre Tüketici Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olduğu uyuşmazlıkların tesbitinde, ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan manevi zarar bedelinin de dahil edilmesi gerekir..." şeklindedir. 8. Yukarıda yer alan Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi içtihatı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; 6502 sayılı Kanun’un 15. maddesinde, tüketicinin ayıplı hizmet nedeniyle talep edebileceği tazminat yönünden ayrım yapılmadığı, ayıplı hizmet halinde tüketicinin maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabileceği, talep edilen tazminat miktarlarının Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içerisinde bulunması halinde Tüketici Hakem Heyetlerince manevi tazminata da karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/2899 E., 2021/909 K. sayılı kararının gerekçesi açısından genel hatları ile Dairemiz emsal kararlarına da uygun olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan doğrultuda giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR: Açıklanan sebeplerle; Maddi ve manevi tazminat istemli Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içinde kalan talepler yönünden manevi tazminat bakımından da miktar itibariyle görev sınırı dahilinde olması halinde Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesinin kesin nitelikteki kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine,…’’

Sonuç: Tüketici Hakem Heyeti Manevi Tazminata Karar Verebilir mi?


Eğer talep edilen manevi tazminat miktarı, Tüketici Hakem Heyetlerinin belirlediği parasal sınırlar içinde kalıyorsa, başvuru yapılabilir ve heyet bu konuda karar verebilir.

Bu durum, Yargıtay kararlarıyla da netlik kazanmış olup, özellikle ayıplı hizmet veya mal nedeniyle yaşanan manevi zararlarda tüketicilere önemli bir başvuru hakkı tanınmaktadır.

 

Comments


KOCA

Avukatlık Bürosu

©2021, KOCA Avukatlık Bürosu

bottom of page