top of page

Terk Nedeniyle Boşanma Davası

Yazarın fotoğrafı: Koca Avukatlık BürosuKoca Avukatlık Bürosu

Boşanma, evlilik birliğinin yasal yollarla sona erdirilmesi anlamına gelir ve çeşitli hukuki sebeplere dayanarak açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen boşanma sebeplerinden biri de terk nedeniyle boşanmadır. Terk, eşlerden birinin diğer eşi, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumluluklarını yerine getirmeden, haklı bir sebep olmaksızın terk etmesi ya da evine dönmemesi durumunda ortaya çıkar. Bu makalede, terk nedeniyle boşanma davasının şartlarını, terk sürecinde dikkate alınması gereken hukuki hususları ve Yargıtay'ın içtihatlarına dayanarak bu tür davaların nasıl değerlendirildiğini ele alacağız. Ayrıca, terk nedeniyle boşanmanın uluslararası hukukta nasıl düzenlendiğine de değineceğiz.

Terk Nedeniyle Boşanmanın Hukuki Dayanağı

Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesine göre, terk eden eşe karşı boşanma davası açılabilir. Ancak, terk nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için bazı hukuki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, evlilik birliğinin korunması, terk edilen eşin haklarının gözetilmesi ve boşanma sürecinin adil bir şekilde yürütülmesi amacıyla belirlenmiştir.

Terk Sebebiyle Boşanma Şartları

  1. Terk Süresi: Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için terk süresinin en az altı ay olması gerekmektedir. Eşlerden biri, diğer eşi haklı bir sebep olmaksızın terk ettiğinde, terk süresi işlemeye başlar. Bu süre zarfında terk edilen eşin, terk eden eşin evine dönmesini talep etme hakkı bulunmaktadır.

  2. İhtar Şartı: Terk eden eşe karşı boşanma davası açılabilmesi için öncelikle noter aracılığıyla veya mahkeme kanalıyla ihtar yapılması gereklidir. Bu ihtar, terk eden eşe evine dönmesi için bir çağrı niteliği taşır ve en az bir ay süre verilmelidir. Eğer ihtardan sonra terk eden eş bu çağrıya uymaz ve eve dönmezse, terk nedeniyle boşanma davası açılabilir.

  3. Haklı Sebep Olmaması: Terk eden eşin evlilik birliğini terk etmesi için haklı bir sebep bulunmaması gerekmektedir. Örneğin, şiddet görme veya evlilik birliğinde can güvenliğinin tehlikede olması gibi durumlar, terk eden eşin haklı nedenlerle evi terk ettiğini gösterebilir. Bu durumda, terk edilen eşin boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar.

  4. Müşterek Konutun Terk Edilmesi: Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için terk edilen yerin müşterek konut olması gerekmektedir. Eşlerden birinin ayrı bir ikameti varsa ve bu ikamet terk edilmişse, bu durum terk nedeniyle boşanma gerekçesi olarak kabul edilmez.

Terk Nedeniyle Boşanma Davasında İhtarın Önemi

İhtar, terk nedeniyle boşanma davalarında kritik bir rol oynar. Terk edilen eş, terk eden eşe ihtar çekerek evine dönmesini talep eder. Bu ihtar, mahkeme aracılığıyla veya noter yoluyla yapılmalıdır ve resmi bir nitelik taşımalıdır. İhtarın geçerli olabilmesi için şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Resmi Makam Aracılığıyla Yapılmalı: İhtar, noter aracılığıyla veya mahkeme tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde, ihtar hukuki olarak geçersiz sayılabilir ve boşanma davası açılamaz.

  • Bir Ay Süre Verilmeli: Terk eden eşe ihtarda bulunulduğunda, eve dönmesi için en az bir ay süre verilmelidir. Bu süre, terk eden eşin dönüşünü sağlamak amacıyla makul bir süre olarak belirlenmiştir.

  • Eve Dönmeme Durumu: Terk eden eş, verilen bir aylık süre içinde eve dönmezse, terk edilen eşin boşanma davası açma hakkı doğar.

Terk Nedeniyle Boşanma Davasında Yargıtay İçtihatları

Yargıtay, terk nedeniyle boşanma davalarında birçok emsal karar vererek, bu tür davalarda nasıl bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini belirlemiştir. Aşağıda, Yargıtay'ın terk nedeniyle boşanma davalarına ilişkin bazı içtihatları yer almaktadır:

  • Eşin Mazeretsiz Olarak Evi Terk Etmesi: Yargıtay, eşin haklı bir mazereti olmaksızın evi terk etmesi durumunda, terk edilen eşin boşanma davası açma hakkının bulunduğuna hükmetmiştir. Bu tür davalarda, ihtarın usulüne uygun şekilde yapılmış olması önemlidir.

  • Haklı Sebep ile Terk: Eşin, evlilik birliğinde yaşadığı şiddet veya baskı nedeniyle evi terk etmesi durumunda, Yargıtay bu terk olayını haklı bir neden olarak değerlendirmiştir. Bu durumda, terk nedeniyle boşanma davası açılması mümkün olmayacaktır.

  • Birlikte Yaşamaya Zorlanma: Yargıtay, terk eden eşin eve dönmesi için ihtar yapılmasına rağmen eve dönmemesi halinde, terk edilen eşin boşanma davası açma hakkını haklı bulmuştur. Bu tür durumlarda, terk eden eşin eve dönmemesinin hukuki sonuçları oldukça ağır olabilir.

Uluslararası Hukukta Terk Nedeniyle Boşanma

Uluslararası hukukta terk nedeniyle boşanma, farklı ülkelerin hukuk sistemlerinde çeşitli şekillerde düzenlenmiştir. Bu bölümde, farklı ülkelerin terk nedeniyle boşanma konusundaki düzenlemelerine ve uygulamalarına değineceğiz.

Almanya

Almanya'da terk nedeniyle boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında ele alınır. Eşlerden birinin uzun süre boyunca haklı bir neden olmaksızın müşterek konutu terk etmesi durumunda, diğer eşin boşanma talebinde bulunması mümkündür. Almanya’da terk süresi genellikle bir yıl olarak belirlenmiştir ve bu süre zarfında tarafların evlilik birliğini yeniden kurma çabası gösterip göstermediği dikkate alınır.

İngiltere

İngiltere'de terk nedeniyle boşanma, boşanma davalarında geçerli bir neden olarak kabul edilmektedir. İngiliz Aile Hukuku’na göre, eşlerden birinin diğer eşi iki yıl süreyle terk etmesi durumunda, terk edilen eş boşanma davası açma hakkına sahiptir. Bu süreçte, terk eden eşin geri dönme niyeti olup olmadığı ve taraflar arasındaki iletişim gibi hususlar mahkeme tarafından değerlendirilir.

ABD

Amerika Birleşik Devletleri'nde, terk nedeniyle boşanma davaları eyalet bazında farklılık göstermektedir. Bazı eyaletlerde, terk süresi altı ay olarak belirlenirken, bazı eyaletlerde bu süre bir yıla kadar çıkabilir. Ayrıca, terk eden eşin bu süreçte maddi destek sağlayıp sağlamadığı ve evlilik birliğine katkıda bulunma çabası mahkeme tarafından dikkate alınır. ABD'de terk nedeniyle boşanma davalarında, terk eden eşin davranışları ve terk süresinin uzunluğu önemli kriterler arasında yer alır.

Fransa

Fransa’da, terk nedeniyle boşanma davaları kusur esasına dayanmaktadır. Eşlerden birinin müşterek konutu terk etmesi, diğer eşin boşanma davası açmasına hak kazandırır. Ancak bu durumda, terk eden eşin kusurlu olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Fransa’da ayrıca terk nedeniyle boşanma davalarında, mahkeme sürecinde tarafların evlilik birliğini yeniden kurma yönünde bir uzlaşma sağlayıp sağlayamayacağı da dikkate alınmaktadır. Eğer terk eden eşin haklı bir nedeni varsa, bu durumda boşanma davası reddedilebilir.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açmanın Hukuki Süreci

Terk nedeniyle boşanma davası açmanın hukuki süreci belirli aşamaları içermektedir. Bu süreçte, terk edilen eşin haklarını koruyabilmesi ve boşanma davasını doğru bir şekilde yürütebilmesi için dikkat etmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır.

1. Dava Açma Süresi

Terk nedeniyle boşanma davası, ihtarın ardından verilen bir aylık süre dolduktan sonra açılabilir. Bu sürenin dolmasından sonra terk edilen eşin, aile mahkemesine başvurarak boşanma talebinde bulunması gerekmektedir. Terk nedeniyle boşanma davası açılırken, davacı eşin ihtar süresini ve ihtarın gerekliliklerini yerine getirdiğini ispatlaması önemlidir.

2. Boşanma Dilekçesi

Boşanma davasının açılabilmesi için bir boşanma dilekçesi hazırlanmalıdır. Bu dilekçede, terk olayının ne zaman başladığı, terk eden eşe hangi tarihte ihtar çekildiği ve ihtarın ardından eşin eve dönmediği gibi bilgiler yer almalıdır. Ayrıca, terk nedeniyle boşanma talebinin gerekçeleri açık ve detaylı bir şekilde dilekçede belirtilmelidir.

3. Mahkeme Süreci ve Deliller

Boşanma davası sürecinde mahkemeye sunulacak deliller büyük önem taşır. Terk nedeniyle boşanma davasında, ihtarın noter aracılığıyla veya mahkeme kanalıyla yapıldığını ve terk süresinin tamamlandığını gösteren belgeler delil olarak sunulmalıdır. Ayrıca, tanık beyanları ve diğer destekleyici deliller de mahkemeye sunulabilir.

4. Mahkeme Kararı

Mahkeme, terk nedeniyle boşanma davasını değerlendirirken tarafların iddialarını, sunulan delilleri ve tanık beyanlarını dikkate alır. Eğer mahkeme, terk eden eşin haklı bir nedeni olmaksızın müşterek konutu terk ettiğini ve ihtara rağmen eve dönmediğini tespit ederse, boşanma kararı verebilir. Mahkeme ayrıca, terk nedeniyle boşanma durumunda tarafların mal paylaşımı ve nafaka gibi hususları da değerlendirecektir.

Terk Nedeniyle Boşanma Davalarında Mal Rejimi ve Nafaka

Terk nedeniyle boşanma davalarında, tarafların mal rejimi ve nafaka talebi de önemli bir yer tutmaktadır. Boşanma sürecinde tarafların ekonomik haklarının korunması, özellikle terk edilen eş açısından büyük önem taşır.

Mal Rejimi

Evlilik birliği süresince edinilen malların paylaşımı, terk nedeniyle boşanma davalarında da dikkate alınır. Türk Medeni Kanunu’na göre, taraflar arasında aksi bir anlaşma bulunmadıkça, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu durumda, evlilik süresince edinilen mallar eşit şekilde paylaşılır. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını ve evlilik süresince yaptıkları katkıları göz önünde bulundurarak mal paylaşımı yapacaktır.

Nafaka

Terk nedeniyle boşanma davalarında, terk edilen eşin nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Nafaka, terk edilen eşin ekonomik olarak korunması ve yaşam standartlarının sürdürülebilmesi amacıyla ödenir. Mahkeme, tarafların ekonomik durumunu, terk edilen eşin ihtiyaçlarını ve terk eden eşin ödeme gücünü dikkate alarak nafaka miktarını belirler.

Çocukların Velayeti

Terk nedeniyle boşanma davalarında, tarafların çocuklarının velayeti de önemli bir konudur. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek velayet hakkında karar verir. Terk eden eşin çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi, velayetin diğer eşe verilmesi konusunda etkili olabilir. Ancak, mahkeme her durumda çocuğun fiziksel ve psikolojik sağlığını korumak amacıyla en uygun kararı vermeye çalışır.

Terk Nedeniyle Boşanma Davalarında Uluslararası Boyut

Uluslararası hukukta terk nedeniyle boşanma davaları, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir ve bu durum uluslararası evliliklerde daha karmaşık hale gelebilir. Bu bölümde, terk nedeniyle boşanmanın uluslararası hukuk boyutuna ve farklı ülke uygulamalarına değineceğiz.

Çocukların Uluslararası Kaçırılması

Uluslararası evliliklerde, terk nedeniyle boşanma davalarında çocuğun bir eş tarafından başka bir ülkeye götürülmesi durumu, çocuk kaçırma olarak değerlendirilir ve bu durumda Lahey Çocuk Kaçırmanın Hukuki ve Medeni Sonuçlarına Dair Sözleşme devreye girebilir. Bu sözleşmeye taraf ülkeler, çocuğun kaçırıldığı ülkeye iadesi konusunda iş birliği yapmaktadır.

Yabancı Eşin Terk Etmesi Durumunda Hukuki Süreç

Bir eşin yabancı bir ülkede olması durumunda, terk nedeniyle boşanma davasının açılması daha karmaşık hale gelebilir. Bu durumda, terk edilen eşin yaşadığı ülkede dava açması ve terk eden eşe bu davayı bildirmesi gerekmektedir. Uluslararası hukuk, bu tür durumlarda tarafların ikamet ettiği ülkeler arasındaki hukuki iş birliğine dayalı olarak sürecin yürütülmesini sağlamaktadır.

Terk Nedeniyle Boşanmanın Sosyolojik ve Psikolojik Etkileri

Terk nedeniyle boşanma davaları, sadece hukuki bir süreç olmakla kalmaz, aynı zamanda tarafların sosyal ve psikolojik hayatlarını da derinden etkiler. Bu süreçte, terk edilen eş ve çocuklar, psikolojik olarak zor bir dönemden geçebilirler. Bu nedenle, terk nedeniyle boşanma davalarında tarafların destek alması, hem çocukların hem de terk edilen eşin süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olabilir.

Psikolojik Destek ve Danışmanlık

Terk nedeniyle boşanma davalarında, özellikle terk edilen eşin ve çocukların psikolojik destek alması önemlidir. Psikolojik destek, tarafların yaşadıkları travmayı atlatmalarına ve yeni bir hayat kurmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, çocukların velayet sürecinde yaşadıkları duygusal zorlukların üstesinden gelmelerine de katkı sağlar.

Sosyal Etkiler

Terk nedeniyle boşanma, tarafların sosyal çevresi üzerinde de etkiler yaratır. Terk edilen eş, çevresinde destek arayışına girerken, toplumda boşanma konusundaki önyargılarla karşılaşabilir. Bu nedenle, terk nedeniyle boşanma davalarının sosyolojik boyutu da dikkate alınmalı ve tarafların bu süreçte yalnız bırakılmaması sağlanmalıdır.

Sonuç

Terk nedeniyle boşanma davaları, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve terk edilen eşin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla hukuki bir çerçeve içinde değerlendirilir. Türk Medeni Kanunu, bu tür boşanma davalarının şartlarını ve sürecini ayrıntılı olarak düzenlemiş olup, terk eden eşe ihtar yapılmasını ve altı aylık terk süresinin dolmasını gerekli kılmaktadır. Yargıtay içtihatları, terk nedeniyle boşanma davalarında emsal teşkil eden birçok karar sunarak, bu tür davaların hukuki niteliğini belirlemiştir.

Uluslararası hukukta terk nedeniyle boşanma ise her ülkede farklılık göstermekte olup, terk edilen eşin ve çocukların haklarının korunması açısından çeşitli düzenlemeler bulunmaktadır. Terk nedeniyle boşanma davalarında, tarafların hukuki haklarının yanı sıra psikolojik ve sosyolojik etkileri de göz önünde bulundurulmalı ve bu süreçte tarafların desteklenmesi sağlanmalıdır.


 

Comments


KOCA

Avukatlık Bürosu

©2021, KOCA Avukatlık Bürosu

bottom of page