top of page
Ara

Boşanma Sonrası Çocukla Kişisel İlişki: Türk ve Uluslararası Hukukta Karşılaştırmalı Bir İnceleme

  • Yazarın fotoğrafı: Koca Avukatlık Bürosu
    Koca Avukatlık Bürosu
  • 6 Eyl 2024
  • 4 dakikada okunur

Giriş

Boşanma, yalnızca çiftler arasında değil, aynı zamanda çocuklar üzerinde de derin etkilere sahip bir süreçtir. Boşanma süreci sonunda velayet genellikle bir ebeveyne verilirken, diğer ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi düzenlenir. Bu düzenleme, çocuğun sağlıklı bir şekilde her iki ebeveyni ile de bağını sürdürebilmesi açısından büyük önem taşır.

Türk Hukuku ve uluslararası hukuk sistemleri, boşanma sonrası çocukla kişisel ilişki düzenlemelerini, çocuğun üstün yararı ilkesine dayanarak şekillendirir. Bu makalede, boşanma sonrası çocukla kişisel ilişkinin ne anlama geldiği, hangi şartlarda düzenlendiği ve Türk Hukuku ile uluslararası hukuk arasındaki farklılıklar ve benzerlikler karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır.

I. Boşanma Sonrası Çocukla Kişisel İlişki Nedir?

A. Türk Hukuku'nda Kişisel İlişki Kavramı

Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma sonrası çocukla kişisel ilişki, çocuğun velayetini almayan ebeveynin çocukla görüşme, iletişim kurma ve duygusal bağlarını sürdürme hakkını ifade eder. Bu kişisel ilişki, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından kritik önem taşır.

Mahkeme, bu hakkı düzenlerken, çocuğun yaşı, ebeveynlerin yaşam koşulları, çocuğun eğitimi ve güvenliği gibi faktörleri dikkate alır. Kişisel ilişki hakkı, çocuğun menfaatine uygun bir şekilde, belirli günler ve sürelerle sınırlı olarak düzenlenebilir. Genellikle bu hakkın çocuğun gelişimini olumsuz etkilemeyecek şekilde kullanılması sağlanır.

B. Uluslararası Hukukta Kişisel İlişki Düzenlemeleri

Uluslararası hukukta, çocuklarla kişisel ilişki düzenlemeleri, farklı ülkelerdeki ebeveynler arasında daha karmaşık hale gelebilir. Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar, çocuğun her iki ebeveyniyle ilişki kurma hakkını vurgular.

Çocuk velayeti ve kişisel ilişki davalarında, çocuğun üstün yararı uluslararası hukukta da merkezî bir kavramdır. Ülkeler arasında yapılan velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri, çocuğun menfaatine uygun bir şekilde çocuğun her iki ebeveyni ile de sağlıklı bağlar kurmasına izin vermeyi hedefler.

II. Boşanma Sonrası Kişisel İlişki Düzenlemesi: Hukuki Prosedürler

A. Türk Hukuku'nda Kişisel İlişki Davası

Türkiye’de boşanma sonrası kişisel ilişki düzenlenmesi, genellikle velayet davası ile birlikte karara bağlanır. Ancak, boşanma sonrası kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için de ayrıca dava açılabilir. Bu davalar, çocuğun gelişimi, ebeveynlerin yaşam koşulları veya ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından yeniden değerlendirilebilir.

Mahkeme, kişisel ilişki hakkını düzenlerken çocuğun menfaatini her zaman ön planda tutar. Çocuğun yaşına, eğitimine ve sosyal çevresine uygun bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılması esastır. Ebeveynlerin kişisel ilişki hakkını suistimal etmesi durumunda, bu hak sınırlandırılabilir veya iptal edilebilir.

B. Uluslararası Düzeyde Kişisel İlişki Düzenlemeleri

Uluslararası boşanma davalarında, ebeveynlerin farklı ülkelerde yaşaması kişisel ilişki düzenlemelerini karmaşık hale getirebilir. Lahey Çocuk Kaçırma Sözleşmesi, çocukların bir ebeveyn tarafından izinsiz olarak başka bir ülkeye kaçırılmasını önlemek ve çocukların düzenli kişisel ilişki kurmasını sağlamak için önemli bir uluslararası hukuki çerçeve sunar.

Uluslararası hukukta, çocuğun hangi ülkede yaşadığı, velayet sahibi ebeveynin yasal hakları ve çocuğun üstün yararı gibi unsurlar, kişisel ilişki düzenlemelerinde dikkate alınır. Ebeveynlerin farklı ülkelerde yaşaması durumunda, mahkemeler genellikle çocuğun yaşadığı ülkenin hukuk sistemini esas alır ve kişisel ilişki bu çerçevede düzenlenir.

III. Boşanma Sonrası Kişisel İlişkinin Çocuğa Etkileri

A. Çocuğun Psikolojik Gelişimi

Boşanma sonrası çocukla kişisel ilişki düzenlemeleri, çocuğun psikolojik gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Çocuk, her iki ebeveyniyle de sağlıklı ve düzenli bir ilişki kurduğunda, boşanma sürecinin travmatik etkileri azalabilir. Türk Hukuku'nda, çocuğun psikolojik sağlığı bu düzenlemelerde öncelikli bir faktör olarak kabul edilir.

Uluslararası hukukta da, çocuğun psikolojik refahı göz önünde bulundurularak düzenlemeler yapılır. Özellikle uluslararası davalarda, çocuğun ebeveynlerinden biriyle uzak mesafede yaşaması durumunda, düzenli görüşmeler ve dijital iletişim yöntemleri (telefon, video görüşmeleri vb.) gibi alternatif çözümler devreye girebilir.

B. Sosyal ve Akademik Gelişim

Kişisel ilişki düzenlemeleri, çocuğun sosyal ve akademik gelişimini de etkiler. Düzenli bir kişisel ilişki, çocuğun hem ebeveynleriyle duygusal bağlarını sürdürebilmesi hem de sosyal çevresiyle uyum sağlayabilmesi açısından önemlidir. Türk Hukuku'nda, çocuğun eğitimine ve sosyal çevresine zarar vermemesi için kişisel ilişki hakkı belirli sınırlarla düzenlenir.

Uluslararası davalarda ise, çocuğun farklı ülkelerdeki eğitim ve sosyal koşulları göz önünde bulundurularak kişisel ilişki düzenlemeleri yapılır. Örneğin, çocuğun bir ebeveynle tatillerde görüşmesi, bu süreçte çocuğun eğitimini ve sosyal çevresini etkilemeyecek şekilde planlanabilir.

 

IV. Karşılaştırmalı Hukuk Analizi: Türkiye ve Uluslararası Hukuk

A. Türkiye ile Avrupa Ülkeleri Arasındaki Farklar

Birçok Avrupa ülkesinde, boşanma sonrası kişisel ilişki düzenlemeleri daha geniş kapsamlı olabilir. Örneğin, Almanya’da mahkemeler, çocuğun her iki ebeveyni ile düzenli olarak zaman geçirmesi gerektiğini vurgular ve bu konuda geniş görüşme hakları tanır. Türkiye’de ise kişisel ilişki hakkı, mahkeme tarafından çocuğun menfaatine göre daha sınırlı sürelerde düzenlenebilir.

B. Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri Arasındaki Farklar

ABD’de kişisel ilişki davaları eyalet bazında farklılık gösterebilir. Her eyaletin kendi aile hukuku uygulamaları bulunur. Bununla birlikte, ABD’de kişisel ilişki hakkı genellikle daha esnek bir şekilde düzenlenir. Türkiye’de ise ulusal düzeyde belirlenmiş genel kurallar çerçevesinde daha belirli ve sınırlandırılmış kişisel ilişki düzenlemeleri yapılır.

V. Kişisel İlişki Hakkının Sınırlandırılması ve İptali

A. Türk Hukuku'nda Sınırlandırma ve İptal

Türk Hukuku'nda, kişisel ilişki hakkı çocuğun menfaatine aykırı kullanıldığında veya suistimal edildiğinde sınırlandırılabilir. Örneğin, ebeveynin çocuğa zarar verici davranışlarda bulunması durumunda bu hak mahkeme tarafından iptal edilebilir. Çocuğun güvenliği her zaman önceliklidir ve kişisel ilişki hakkı bu çerçevede düzenlenir.

B. Uluslararası Uygulamalarda Sınırlandırma

Uluslararası hukukta da, kişisel ilişki hakkının sınırlandırılması veya iptali mümkün olabilir. Özellikle çocuk kaçırma durumlarında, mahkemeler çocuğun menfaatine aykırı olan kişisel ilişki düzenlemelerini kaldırabilir. Uluslararası davalarda, çocuğun güvenliği ve üstün yararı yine merkezî bir ilke olarak kabul edilir.

Sonuç

Boşanma sonrası çocukla kişisel ilişki, hem ebeveynler hem de çocuk açısından büyük önem taşıyan bir hukuki düzenlemedir. Türk Hukuku ve uluslararası hukuk, çocuğun üstün yararını her zaman ön planda tutarak bu ilişkiyi düzenlemektedir. Ancak, farklı hukuk sistemleri ve ülkeler arasında, kişisel ilişki düzenlemelerinin ayrıntıları ve uygulama şekilleri değişiklik gösterebilir. Hem yerel hem de uluslararası kişisel ilişki davaları, hukuki bilgi ve uzmanlık gerektiren karmaşık süreçlerdir.

Comments


KOCA

Avukatlık Bürosu

©2021, KOCA Avukatlık Bürosu

bottom of page